Referanduma 18 gün kaldı. Yasama ve yürütmenin birbirinden kesin bir çizgi
ile ayrılacağı referandum maddelerinin tartışılmadığı, Suriyeli mültecilerin
durumlarının, Fetöcülerin tehditlerinin, AB üyesi ülkelerden gelen
engellemelerin, Ak Parti içindeki kırgınların, MHP içindeki muhaliflerin
söylemlerinin, Ak Parti MHP birlikteliği ters teper analizlerinin bolca
konuşulduğu bir referandum süreci yaşıyoruz. Buna, bugün başlayan yurt dışında
oy verme işlemlerinde çıkartılacak muhtemel engellemeler, 18 günde çıkartılacak
yeni gündem maddeleri eklenecek mi yaşayıp göreceğiz.
Öncelikle bu referandumda Suriyelilere vatandaşlık verilmesinin
oylanmayacağını, Ak Partinin gündeminde zaten mültecilere vatandaşlık
verilmesinin hiç olmadığını belirtmekte fayda var. Her ne kadar Kemal
Kılıçdaroğlu her hafta vatandaşlık verileceğini iddia ettiği mülteci sayısı 500
bin arttırsa da gerçek böyle değil. Kılıçdaroğlu bunu niye yapıyor anlatmak
Kılıçdaroğlu'nun ne kadar pozitif bir kampanya yaptığını yazan Elif Çakır'a
kalsın.
MHP ile işbirliği ters teper analizleri yapanların, 7 Haziran seçimlerinden
sonra; "Ak Parti CHP ile koalisyon yaparsa ülke uçar" yazanlarla aynı
kişiler olduğunu belirtmemiz gerekiyor. CHP ve Kemal Kılıçdaroğlu'nda olup MHP
ve Devlet Bahçeli'de olmayanın ne olduğunu yazarlarsa öğreneceğiz.
Avrupan gelen tepkilere dair bir şey yazmaya gerek bile yok. Recep Tayyip
Erdoğan'ı öldürün afişi Avrupanın en tarafsız ülkesi kabul edilen Isviçre'de
Recep Tayyip Erdoğan'ı öldürün afişi asıldığını, Alman çocuk kanalında bile
Erdoğan karışıtı propaganda yapıldığını, Avrupa Medyasında Türkçe'nin ikinci
dil olduğunu hatırlatıp geçelim.
Çok konuşulan Meclisi feshetme yetkisinde madde okunduğunda açıkça,
cumhurbaşkanı seçimleriyle yenilemek şartıyla olduğunu hatırlatalım.
Referandumla alakalı yazdığım ikinci yazı mahcup hayırcıların durumuydu.
Aradan geçen süre içerisinde bir değişiklik olmadı. Hala ağızlarını her
açtıklarında, etkileyebilecekleri insanlara ulaşma fırsatı her bulduklarında
hayırı ima edip evet ouu vereceklerini söylüyorlar. Sosyal medyada vaktiyle Ak
partiye oy vermediğini açıklayan hatta "iflah olmaz muhalif" sıfatını
kazanan biri olarak, neden bu kadar korkuyorlar anlamıyorum. İsviçre
gazetesi bile netleşti siz netleşemediniz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder