1- Merkez
Bankası, Para Piyasası Kurulu ve BDDK nedir? Neden sürekli adlarını duyuyoruz?
Merkez Bankası para basma yetkisine sahip, çok büyük
bir yüzdesi Hazine’ye ait olan bir anonim şirkettir. Temel hedefi enflasyonla
mücadeledir. Özerk bir karar alma sürecine sahiptir. Bu özerkliği 2001
krizinden sonra Derviş’in bakanlığı zamanında kazanmıştır. Para Politikası Kurulu
Merkez Bankası’na bağlı ve para politikasını yöneten kuruldur.
BDDK ise bankacılık sektörünün denetimi ve düzenlenmesi
amacıyla kurulmuş üst kuruldur. Söz konusu kurumların adını sürekli duymamızın
sebebi makroekonomi içerisinde oldukça fazla önem arzetmeleri ve özerk
yapılarıdır. Örneğin Hazine Müsteşarlığı’nın adını fazla duymayız ancak Ali
Babacan’ın adını oldukça fazla duyarız.
2-Borsanın
artması ne demektir? Borsanın artması ya da azalması borsada parası olmayan
için önemli mi? Önemliyse neden?
Borsa, bazı şirketlerin hisselerini halka
arzettikleri sistemin genel adıdır. Hisselerin sürekli el değiştirebildiği bir
piyasadır. Borsanın artması şirketlerin piyasa değerinin artması anlamına
gelir. Borsanın artması ya da azalması borsada parası olmayan için doğrudan bir
şey ifade etmemekle birlikte ekonominin genel gidişatı açısından fikir verir.
3-Türkiye’nin
ekonomisi 2013 yılı başında nasıldı? Şimdi nasıl?
Türkiye ekonomisi siyasi istikrarın ve küresel
parasal genişlemenin etkisi ile uzun süredir bir bolluk durumu içerisindeydi
ancak her güzel rüyayın bir sonu oluyor maalesef. Kırılganlıklarımız bu süreçte
ortaya çıktı ve en büyük dayanağımız olan siyasi istikrarda bir dalgalanma
olduğunda küresel daralma "hamdolsun teğet" geçmedi.
4-Faiz lobisi
nedir? Bizden ne istiyor?
Faiz lobisi dendiğinde ben ve iktidar çok farklı iki
şey anlıyoruz. Benim anladığım faizden para kazanan finansal sektör aktörleri.
Her lobi grubunda olduğu gibi bu grup da kendi kârını artırmak için çaba
sarfeder. Bu çaba zaman zaman toplu para hareketleri zaman zaman ise zaten
krizde olan ve kendi kârlarını artırmak konusunda uygun ortamın bulunduğu
ülkeleri finansal olarak zorlamak olabilir.
İktidarın anlattığı faiz lobisi ise havana puroları
içen bir grup takım elbiseli ve şişman adamın küre şeklindeki dünya haritasını
rasgele çevirip aniden durdurduktan sonra faiz lobisi baronunun işaret
parmağının denk geldiği ülkeyi krize sokan ve karlarını artıran karanlık
adamlar. Bir nevi Bilderberg bir nevi mason locası ya da tapınak şövalyeleri.
İllumanati ya da triteral organizasyonu da olabilir.
5-2001 yılına
dönüş mü olacak? Ekonomik kriz olur mu?
2001 yılına dönüş olmaz zira 2001 yılında adeta
köyler arası gezen seyyar satıcıların sahip olduğu finansal sağlamlığa sahip
bir bankacılık sistemimiz vardı. Çok şükür şimdi çok daha sağlam bir bankacılık
sistemine sahibiz. Milli gelir ve borç stoku arasındaki ilişki de olumlu yönde
gelişti. Dolayısıyla ikibinbirvari bir kriz biraz uzak ancak uzun süreli
ekonomik sıkıntılar yıpratıcı bir krize sebep olabilir. Ekonomik kriz olabilir
eğer içeride siyasi kriz dışarıda ekonomik daralma devam ederse.
6-Faizin artması
dolar kurunu nasıl düşürüyor? Aralarındaki bağlantı nedir?
Öncelikle anlamamız gereken şey paranın bir mal
olduğudur. Yani elma gibi armut gibi bir maldır para. Faiz dediğimiz şey ise o
malın fiyatıdır aslında. Elinde malı (parası) olan insanlar ise malları değer
kazandığında o malı elden çıkarmak istemezler. Dolasıyla faizin artması mala
olan talebi azaltır. İnsanlar dolar almak yerine yüksek faizli TL'den getiri
almayı tercih ederler.
7-PPK "dur
şu faizleri yükselteyim" diyebiliyor mu? Faiz oranlarını neye göre
belirliyor? Nasıl uyguluyor?
PPK politika faizlerini, Merkez Bankası’nın
bankalara vereceği ve bankalardan alacağı borç için kullanacağı faizi
belirliyor ve bu durum doğal olarak piyasa faizini de belirlemektedir.
8-FED nedir?
FED'in dolar alışını düşürme kararı ne anlama geliyor?
FED, ABD Merkez Bankası’dır. ABD iç piyasasında
daralma yaşanırken (mortgage krizi sebebiyle) FED piyasadaki talebi canlı
tutmak için piyasadan devlet borçlanma senetlerini toplayarak piyasayı fonlamak
gibi bir politika belirledi. Ardından bu fonlama kararı iç piyasa düzeldikçe
kademeli olarak fonlamayı azaltmak olarak değiştirildi. Şimdi bu azaltma
dönemindeyiz. ABD Merkez Bankası ABD iç piyasasına dolar vermeyi azalttığı için
bu ihtiyaç ABD dışında bulunan dolarla karşılanmaya başlıyor ve bu durum bizim
gibi ülkelerde doların değerini yükseltiyor.
9-Ekonominin
kötüye gitmesinin tek sebebi yatırımcının kaçması mıdır?
Sıcak para getiren yatırımcı kârın azaldığını ya da
riskin arttığını gördüklerinde kaçar ve bu durum bizimki gibi cari açığı yüksek
olan ülkelerde kriz sebebidir. Ekonomilerin ayakta kalmasının iki ayağı vardır;
birincisi yapısal durum diğeri siyasal istikrar. Bizim yapısal durumumuz
oldukça kırılgan ve bunun üzerine bir de siyasal istikrara zeval gelince
gelmekte olan sarsıntı daha büyük hissediliyor.
Mevcut ekonomik sıkıntı ise sadece bizden
kaynaklanmamakta aslında. Küresel bazda bize benzeyen tüm ülkeler sıkıntı
yaşamakta.
10- Eğer ağır
sanayi olsaydı ekonomimiz tamamen dış etkenlerden bağımsız mı olacaktı?
Ağır sanayimiz olsaydı yani Rahmetli Erbakan
70'lerde bunu başarabilmiş olsaydı şüphesiz elimiz daha güçlü olacaktı. Mevcut
küreselleşmiş dünyada dış etkenlerden tamamen bağımsızlık mümkün değildir ancak
etkileri azaltılabilir. Bkz: Almanya... Buradan Salieri ve Ludwig Beylere
saygılarımı sunuyorum.
11-10 senedir
gördüğümüz zenginliğin sebebi neydi? Bitti mi?
10 senedir küresel bir para bolluğu durumu söz
konusu idi, Siyasi istikrar ile bu bol paradan bolca faydalandık. Ama denizin
sonuna yaklaştığımız günlere geliyoruz.
12-Altın düşer
mi?
Ekonomik tahminlerde bulunmak istemiyorum :)
13-Doların
çıkması faizlerin artması bizi nasıl etkileyecek?
Doların %10 artması fiyatları ortalama %1,5 artırır.
Ayrıca bizim gibi yakıt ihtiyacının neredeyse tamamını ithal eden ülkeler için
akaryakıt fiyatlarının artmasına sebep olabilir (daha ne kadar artar
bilmiyorum, zaten 5 lira oldu). Faizlerin artması ise paranız varsa daha fazla
caiz olmayan gelire, paranız yoksa ve kredi kullanacaksanız daha fazla caiz
olmayan maliyete sebebiyet verir (rüya tabirleri kitabından aldım bu kısmı).
14- "Biz
olmazsak maaşları 3 ay sonra ödeyemez hale gelirler" söylemi gerçekçi mi?
Biz olmazsak maaşları 3 ay sonra ödemeyez hale
gelirler söylemi biraz itiraf gibi. Yani biz hiç yapısal bi sorunu çözmedik,
hepsini idare ettik sadece demenin kısa yolu gibi. Gerçekçi bir söylem değil.
İktidar olmasa sadece mevcut bürokratlar bile birkaç sene maaş öder bence,
neticede kendi maaşları...