11-12 gündür yaşananlar malum. Tekrar tekrar özet geçmenin alemi yok. Twitter, Facebook, Youtube başta internetin bütün mecralarında bilgi paylaşmak adına dezenformasyon bombardımanına tabi tutuluyoruz.
Niyetim bunların tek tek şeceresini dökmek değil. Sadece ilk gün paylaşılan "polisin öldürdüğü gösterici, taksim ilk yardım hastanesi morgunda yatıyor" twitlerini hatırlatıyorum.
Peki amacım ne? Amacım, bizzat şahit olduğum iki olayı anlatmak.
Birinci olay geçen salı günü oldu. Ataşehir ilçesi Yenişehir mahallesindeki yeşil yamaç otobüs durağında, saçları kısa kesilmiş 1,55 boylarında orta yaşlı bir kadın kalabalık otobüslere binmeye (19 T, 19 Y, 19 E) çalışıyordu. Bu otobüsler sabah kalabalık olarak gelir. Kahramanımız yolcuların en arkasına geçiyor, artık mutat hale gelen: "ilerlesenize kardeşim, otobüsün arkası boş" sözlerini söylemeyip; "belediye bizi hayvan yerine koyuyor, bu kadar dolu otobüse binilir mi" gibi sözler söyleyip otobüse binmekten vazgeçiyordu. bu işlemi aralıksız 3 otobüse yaptı. Daha sonra otobüs durağından 30 metre uzaklaşıp gelen Ataşehir Belediyesi Servis aracına bindi. Yaşadığım şaşkınlığı hesap edersiniz.
İkinci olay dün oldu. Dün otobüs beklerken, muhabbet etmeye 45-55 yaşlarında, kel, esmer 1,65 boylarında bir adam yanıma geldi. Önce sırayı tanzim etmeye çalıştı. Sonra gezi parkından gelip gelmediğimi sordu. Daha sonra telefonda yaptığım konuşmada geçen, Ülke Tv lafını duyunca, Ülke tv de program yapıp yapmadığımı, kendisinin Ülke TV'yi çok beğendiğini,Akit gazetesini okuduğunu falan anlattı. Twitter kullanıp kullanmadığımı sorup hayır cevabı alınca, kendisinin bildiğini ama iş arkadaşlarıyla haberleşmek için başka bir ağ kullandığını anlattı. Beklediği karşılığı bulamayınca daha önce sıra için tartıştığı kadın ile muhabbete dönerek, kendisinin İETT çalışanı olduğunu anlattı. On dakika sonra tekrar bana dönerek, Gezi Parkında görevli polis olduğunu, çadırları kendilerinin yaktığını, polisin "yukarılardan" gelen kanunsuz emri, kanunsuzca uyguladığını ama bu olaylar bittikten sonra polis içinde hesaplaşmanın olacağını anlatmaya başladı. Otobüslerin gecikmesinin de, İdarenin gösterilerek karışanlara verdiği bir ceza olduğunu anlattı. Tam o sırada yanımızdaki çocuklardan biri, "bizde burada mı eylem yapsak" dediğinde bana bakıp, burada müdahele etmem dediğini de ekleyeyim. (oysaki sırada bekleyen kadınlardan biri her pazar otobüsün böyle geç kalktığını söylemişti)
Bir saat beklediğimiz otobüs geldiğinde otobüse bindik. Ne hikmetse bana bu altın bilgileri veren adam otobüse binmedi. Amacı kulağımı üfürdüğü sözleri, fısıltı gazetesi aracılığıyla ortalığa sunmamdı. bende onun bu isteğini yerine getiriyorum. Bu arada, amca ben twitterın ne olduğunu biliyorum.
Pinperest
10 Haziran 2013 Pazartesi
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)
-
1. Emre Uslu 4 ay önce KCK içinde MİT’çiler var yazısını yazdı. Kimse ciddiye almadı. 2. Kemal Burkay Türkiye’ye geldiğinden bu yana PKK...
-
Malum Mısır'da darbe oldu. Darbe olduktan sonra yapılan bazı yorumlar ekranıma düştü. Ben de bu değerli görüşlerin kaybolmaması adına t...
-
Ne zaman takip etmeye başladım Cihat'ı bilmiyorum. Kıymetli ağabeyim Mülteci'nin bir #FF i sonrasında olduğunu hatırlıyorum sadece. ...